DAVUT İZOL: İSLAMİYET'İN BÜYÜKLÜĞÜ VE RUHU

Bugün 56 yaşımdayım ve bu yaşa gelene kadar İslamiyet’in büyüklüğü ve onun bize ulaşmasını sağlayan peygamberden söz edildiğini duydum.

İSLAMİYET VE ONU YOK SAYANLARIN İSLAMİYETİ ARAÇ OLARAK KULLANMASI
Bugün 56 yaşımdayım ve bu yaşa gelene kadar İslamiyet’in büyüklüğü ve onun bize ulaşmasını sağlayan peygamberden söz edildiğini duydum.

Bunu yaparken de ne yazık ki İslami kurallara göre değil de Emevîlerin İslamiyet’ten ziyade kendi oluşturdukları kavram ve düşünceleri bize empoze ettiler.

Kurana dokunma çarpılırsın, kurana ancak alim olanların okuması ve bize anlatması gerektiği, zalimin zulmü varsa Müslümanın da Allah’ı var sen sesini çıkarma hakkını savunma Allah senin adına hesap soracaktır.

Böyle denilerek korkaklığı ve Müslümanlara yapılan zulüm karşısında sessizliğimizi muhafaza ettikçe Hırıstiyan ve Yahudi dünyasının yumruğu tepemizden hiç inmedi. Üretme Allah zaten rızkını
veriyor.

Eğitime yönelme Kurandan öğrendiklerin senin neyine yetmiyor denildi.
Halbuki kuran hakkı ve adaleti ve insanların hayatlarını Allah’ın emrine uygun bir şekilde yaşasınlar diye gönderildi.

Dünyada ise başarının ve saygınlığın yolu eğitimli toplum olmakla alakalı bir durum.
Biz bu yer kürenin bir parçasıyız.

Ve İslamiyetin ilk sözü İkra (oku) değil miydi?
Tanrı peygambere sadece kuranı okumasını mı emretmişti?

Tüm İslam alemine gelen bu dinin amacı okumak değil miydi?

Neden uygulamayıp cehaleti seçtik ve batı ile aramıza mesafeleri koyarak eğitimden uzak durduk.

Bir zamanların krallıklar ile yönetilen ve kilisenin etkisi altında olan batı bugün eğitim yolunda çığır açarken biz İslam topluluğu belli kesimlerin bizi karanlığa götüren fikir ve düşünceleriyle hareket ederek hakikat olan eğitimden uzak kalarak Peygamberimizin kamusal alanlarda uyguladığı reformist yaklaşımını unuttuk ne yazık ki.

Tıpkı Hırıstiyan dünyasının içinde bulunduğu karanlık dönemlere döndük. İçimize
sokulan hurafeler ile; günah, haram ve Allah görür tabirine riayet etmeye
mahkum edildik.

Birgün Allah’tan belasını muhakkak bulacaktır. Fakirlik Allah’ın taktiridir. Sadece şükretmeyi öğrenin. Allah’a sığın Allah senin rızkını bir şekilde verir diyerek tembelleştirildik. Oysa üretmeyen bir toplumun özgür olmasını bu şekilde düşünürsek nasıl sağlanmasını bekleyeceğiz.

İsrail’in Filistin’e yaptığı zulüm ne ilk olacak ne de son. Ürdün, Suriye, Irak, İran ve en nihayetinde terörü
içimize sokarak yıkmaya çalıştıkları Türkiye Cumhuriyeti’ne sıra gelecek!

Eğer biz bir farkındalık yaratmamış olsaydık. Bugün yapılan sihalar ileride Türk silah
sanayisinde ve savunma alanında neler yapacağımızın da bir göstergesi açıkçası.
Eğer İslam ülkeleri olarak birlik içinde olmazsak ve Allah tarafından sunulan bazı nimetleri (petrol gibi) kendimize kalkan olarak görüp, batının tekeline girersek bu Filistin olmuş, Sudi Arabistan veya Katar olmuş hiç fark etmez bir gün sizin de kapınızın çalınacağından hiç şüpheniz olmasın.

17 Kas 2023 - 13:22 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Şanlı Bayrak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Şanlı Bayrak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Şanlı Bayrak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Şanlı Bayrak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.